Seçim manzaraları
Sayın Erdoğan İzmir mitinginde "Kılıçdaroğlu sen Alevi olabilirsin. Buna saygı duyarım, ben de Sünniyim" dedi. Başbakan, Ak Partili ya da değil; Alevi veya Sünni gibi toplumu kutuplaşmaya mecbur eden söylemleri sıklıkla kullanıyor. Ancak bunlar cumhurun başı olmaya aday bir lidere yakışmayan çıkışlar...Kendisi 2011 seçimlerinde Kahramanmaraş, Muş, Amasya, Kastamonu, Afyonkarahisar, Denizli'de yaptığı konuşmalarında da mezhepçiliği gündem etmişti. Yine, cemevlerinin ibadethane sayılmaması konusundaki tavrını net şekilde korudu ve Yavuz Sultan Selim olarak belirlenen 3. Köprü'nün adını Alevi vatandaşların tüm rahatsızlığına rağmen değiştirmedi. Alevi-Sünni ayırımı Türkiye'nin kanayan yarası haline getirilmek isteniyor. Oysa 77 milyonu kucaklayacak, hepimizin inandığı İslam değerleri ile yoğrulmuş Atatürk'ün ortaya koyduğu "Müslüman Türk" kimliği ve Türk milleti tarifimiz var. İçinden geçtiğimiz kritik günlerden, yanı başımızdaki kanlı Ortadoğu tablosundan bizleri koruyacak olan güç bir ve beraber olmaktır. Cumhurun başının en önemli vazifesi, devletin devamını ve milletin birliğini temindir.Bu sebeple, sırf oy kaygısı ile miting meydanlarında ayrışıma dönük söylemlerde bulunmak iç barışımız ve dış güvenlimiz için tehlikelidir. Sayın Erdoğan'ın halka seslenişleri ile icraatları arasında farklar olduğuna siyasi kariyeri boyunca defaatle şahit olduk. Son olarak Van mitinginde BBP'nin Van İl Başkanı olarak tanıttığı kişi, BBP tarafından "Van'da il teşkilatımız dahi yoktur" diyerek yalanlandı. Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde devletin resmi plakalı aracına sivil plaka takarak seçim kampanyasına dahil edildiği ortaya çıktığında da 'yanlışlıkla takılmıştır' denilmişti. Başbakanlık döneminde sergilenen ahlak cumhurbaşkanlığında da devam edeceğe benziyor. Beklediğimiz cumhurbaşkanı dürüst olmalı, devlet ve millet yararına hareket etmelidir.
Editörün Seçtikleri