info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Seçim anketleri ve Türk seçmeni
17/02/2014 Köşe Yazısı 103
Katıldığımız ortamlarda, halkın arasında çok konuşulan ve teveccüh gösterilen bir parti olduğumuz halde neden seçim anketlerinde yer almadığımız sorusunu sıklıkla duyar olduk. Dikkat ederseniz, seçim anketlerinde AKP, CHP ve MHP dışında Meclis'te temsil edilen partilere dahi nadiren yer verilmektedir.  Sanki Türkiye'nin çok partili hayatında bu üç parti var. Oysa bugün ülkemizde çok partili demokrasi yelpazesinin sağında ve solunda 77 siyasi parti faaliyet göstermekte. Anketlerde bunların tamamının yer almaması ciddi bir demokrasi ayıbı ve bu partilerin üyelerine saygısızlıktır. Nasıl, yüzde 10 seçim barajı uygulanan Türkiye'de barajın altında kalan partilere oy verenlerin iradeleri Meclis'e yansımamakta ise, seçimden önce bu iradeyi belirlemek için yapılan anketlerde de aynı oyun oynanmaktadır. 2003 senesinde girdiğimiz ilk genel seçimler öncesinde yaşadığımız hadiseyi her zaman anlatırım. Bu seçimler öncesinde yaptığımız kamuoyu araştırmalarında oy oranımız yüzde 25'ler civarında çıkmaktaydı. Yani yüz kişiden yirmi beşi Haydar Hoca'ya oy verecekti. Bu rakamlar, bazı çevrelerin yaptırdığı ve basına servis edilen araştırmalarda hiç yer bulmamıştır. Seçimden bir gece önce girişilen büyük bir kampanya ile de bizim oylarımız bir anda eritildi. Yani Türkiye'de seçimler öncesinde ciddi oyunlar oynanıyor, halkımızın bizzat şahit oldukları bu halleri tek tek anlatmaya gerek görmüyoruz. Seçim sathı mahalline girildiği dönemlerde kanallarda ve gazetelerde her gün yeni bir anket yayınlanmakta?Anketlerdeki rakamlar da maalesef gerçeği yansıtmıyor. Yargı bağımsızlığının tartışıldığı gibi, basın özgürlüğü de gündem edilmelidir. Geçen hafta sosyal medyada paylaşılan ve etki altındaki medyayı düşündüren ses kayıtlarında, anket sonuçlarını değiştirmek için Başbakanın olurunun da alındığı basına yansımıştır. İnternet kısıtlaması ile Türkiye'deki basın özgürlüğünü sorgulatan Başbakanın anketlere bu şekilde müdahalesi bir manada halkı psikolojik olarak etkilemekten başka bir şey değildir.   Zira anketler özellikle kararsız seçmeni yönlendirmede etkili olmaktadır. Siz, buna "kazanamaz ki, iyi adam ama ona verdiğiniz oylar boşa gider, gücü yok" gibi sokak ajanlarının telkinlerini de eklerseniz,  gönül olarak desteklenen partinin yer almadığı şartlarda, istemediği, beğenmediği halde "başka şansım yok" diyerek oyunu adı geçen partiye atan milyonlarca vatandaşla karşılaşırsınız. Oysa karar sizin? Seçim sabahı sandık boş olarak meydana konacak, attığınız oylar ile dolacaktır? Aklı başında Türk seçmeninin bu oyunlara gelmemesi de şarttır.