info@profdrhaydarbasenstitusu.org

SBS bitti ama sınavlar bitmiyor
09/06/2013 Köşe Yazısı 126
Son 'Seviye Belirleme Sınavı' (SBS) Cumartesi günü yapıldı. SBS yerini okulların kendi sınavlarını yapacakları türlü etkilere açık bir sisteme bırakıyor. Eğitim gibi Türk neslinin yetişmesinde temel olan bir konudan sorumlu bakanlık, Ak Partisi iktidarında beş kez el değiştirmiştir. Nerede ise iki yılda bir yenisi gelen bakanların projelerinin her defasında yenilenmesinin faturası maalesef evlatlarımıza çıkmaktadır.  Ortaöğretim için düşünülen son düzenleme, özel okulların tamamen bağımsız hale getirilmesi. Bu okullar kendi yapacakları sınavlar ile öğrencilerini belirleyebilecek. Benzer uygulama, bazı üniversiteler için de konuşuluyor.Ortaöğretimde, 8. sınıfta verilecek değerlendirme puanına, öğrencilerin notlarının yanı sıra sanatsal faaliyetleri, katıldığı yarışmalar ve sosyal aktiviteler de yazılacak. Bağımsız Türkiye Partisi olarak bizler, on yıldır sınavsız giriş sistemin olmasının zorunluluğunu anlatıyoruz. AK Partisi de sınav üstüne sınav getiren bir sistemi nerede ise her sene değiştirerek uygulamaya devam ediyor. Üstelik son kararları Atatürk döneminde uygulamaya konulan "eğitim de fırsat eşitliği" ilkesini de kaldırmakta. Ülkemizde, Doğu illeri ile büyükşehirlerimiz arasındaki eğitim standartlarının bir olmadığının altını çiziyoruz. Doğu'daki evlatlarımızın, büyükşehirlerdeki akranları gibi sanatsal faaliyetlere katılması veya onlar kadar iyi derecede yabancı dil bilmesinin mümkün olmadığı ortadadır. Bu konuların değerlendirme puanına alınması, Doğu'daki evlatlarımızın baştan kaybı demektir. Sınavsız üniversite projemiz, eğitimden yararlanma hakkında bu fırsat eşitliğinin sağlanabilmesi için şarttır. Giriş sınavlarının okullara bırakılması, pek çok şaibeyi de beraberinde getirecektir. AK Partisi, son dönemde Bağımsız Türkiye Partisi'nin sosyal devlet projeleri içinde yer alan sınavları kaldırma projesini ortaya attı; bir zaman sonra dershaneleri kaldırmayı konuştu; okullara 'tablet' sistemini dile getirdi. Maalesef hiç birisi günü kurtaracak temennilerden öteye geçirilemedi. Eğitim sistemi elbette ki çağın gereklerine ve teknolojiye göre şekillenmelidir. Ancak daha önemlisi Müslüman - Türk kimliği taşıyan bireyler yetiştirmemizdir.Bu hayati meselenin hiç gündem edilmediği düzenlemeler gençliğimize sadece her sene değişen ve anlaşılamayan bir sistem sunmaktadır. Ortaya fırsat eşitliğinden uzak, temelsiz ve yeni problemlerden başka bir şey de çıkmamaktadır.