Rahat geçim memurun da hakkıdır
Anayasa değişikliği konusunun referanduma sunulmasından önce bizler yaptığımız açıklamalarda, eğer bu değişikliklere evet derseniz, Tahkim Kurulu’nun kabulü ile mevcut haklarınızı da kaybedeceksiniz, demiştik.
Üyeleri hükümet tarafından belirlenen Tahkim Kurulu’nun, kendisini seçenden farklı hareket etmesi pek de mümkün olmayacağı için, memurlara sürünmek reva görülse de itiraz haklarının da ortadan kalkacağını dile getirmiştik.
Bugün memurlar için çıkan netice dediğimizin ispatıdır.
Memurlar konusunda, hükümet görüşmeleri sırasında bahsedilen rakamlar oranında zam tayin edilmiştir.
Bu sene için yüzde 4 + 4, gelecek sene için yüzde 3 + 3 oranında bir zam söz konusudur.
Neticeden memnun olmayan memurlar yine eylem hazırlığındalar.
Ancak memurlar tarafından da onaylanan anayasa değişikliğine göre memurlara grev hakkı söz konusu değildir.
Bundan sonra yapacakları eylemler grev kapsamında değerlendirilirse, suç işlemiş olacakları için memurlar maaşlarını beğenmedikleri işlerini de kaybedebilirler.
Türkiye’de geçim derdi adına sokaklara dökülen kesimlere her geçen gün bir yenisi eklenmektedir.
Üreticiler ve memurlar, aileleri ile beraber ülkemiz nüfusunun önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
IMF ve Dünya Bankası talimatlarına göre şekillenen Türk ekonomisinin, halinden şikayetçi olana daha fazlasını veremeyeceğini, geçen haftaki memur eylemleri sırasında da yazmıştık.
Görüşmelerle ilgili olarak “daha fazla verirsek Yunanistan’a veya İspanya’ya benzeriz” çıkışları ile yükselen tansiyondan sonra zam oranı 100 TL’yi dahi bulmamıştır.
Bütçenin gelir kalemi olan vergilerin maaşlara yansıması da dikkate alındığında memurun eline, hayatını kolaylaştıracak bir farkın geçmesi söz konusu olamaz.
Ancak çiftçiler için yazdıklarımız maalesef memurlar için de geçerlidir.
Üç dönemdir iktidara taşınan aynı parti, memurların taleplerine kulaklarını tıkasa da tercih edilmiştir.
AKP hükümeti yapacağı bütün icraatları öncesinde vatandaşın önüne koymuş, bir şeyi gizlememiş ve vatandaşın taleplerine cevap vereceğini de beyan etmemiştir.
Ona oyları ile destek veren kesimler ektiğini biçmektedir.
İcraatlarını baştan kabul edenlerin şimdi hak arama adına çıkışları bir işe yaramayacaktır.
Olası gelişmeleri vaktinde ikaz eden bizler, işçiye, memura, çiftçiye, emekliye vs. toplumun her kesimine yoksulluk sınırının üzerinde bir maaşı projelendirmiştik.
O gün bizim saflarımızda yer almayanlar, bugünkü neticeyi kendileri hazırlamıştır.
Maalesef, bu saatten sonra kadere razı olmaktan başka yapacakları bir şey yoktur.
Gerek genel seçimlerde gerekse, anayasa referandumunda tercihleri bu şekilde olmuştur.
Bu zamana kadar ki gelişmeler kulağımıza küpe olmalı, işçi ve memur hakları konusunda programı ve görüşü olan Bağımsız Türkiye Partisi, çekilen bu çilelerin sona ermesi için iktidara taşınmalıdır.
Ve bu konuda Bağımsız Türkiye Partisi’nin teşkilatlarında ve kollarında işçi ve memur kardeşlerimizin mutlaka yer almaları gerekir.
Üyeleri hükümet tarafından belirlenen Tahkim Kurulu’nun, kendisini seçenden farklı hareket etmesi pek de mümkün olmayacağı için, memurlara sürünmek reva görülse de itiraz haklarının da ortadan kalkacağını dile getirmiştik.
Bugün memurlar için çıkan netice dediğimizin ispatıdır.
Memurlar konusunda, hükümet görüşmeleri sırasında bahsedilen rakamlar oranında zam tayin edilmiştir.
Bu sene için yüzde 4 + 4, gelecek sene için yüzde 3 + 3 oranında bir zam söz konusudur.
Neticeden memnun olmayan memurlar yine eylem hazırlığındalar.
Ancak memurlar tarafından da onaylanan anayasa değişikliğine göre memurlara grev hakkı söz konusu değildir.
Bundan sonra yapacakları eylemler grev kapsamında değerlendirilirse, suç işlemiş olacakları için memurlar maaşlarını beğenmedikleri işlerini de kaybedebilirler.
Türkiye’de geçim derdi adına sokaklara dökülen kesimlere her geçen gün bir yenisi eklenmektedir.
Üreticiler ve memurlar, aileleri ile beraber ülkemiz nüfusunun önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
IMF ve Dünya Bankası talimatlarına göre şekillenen Türk ekonomisinin, halinden şikayetçi olana daha fazlasını veremeyeceğini, geçen haftaki memur eylemleri sırasında da yazmıştık.
Görüşmelerle ilgili olarak “daha fazla verirsek Yunanistan’a veya İspanya’ya benzeriz” çıkışları ile yükselen tansiyondan sonra zam oranı 100 TL’yi dahi bulmamıştır.
Bütçenin gelir kalemi olan vergilerin maaşlara yansıması da dikkate alındığında memurun eline, hayatını kolaylaştıracak bir farkın geçmesi söz konusu olamaz.
Ancak çiftçiler için yazdıklarımız maalesef memurlar için de geçerlidir.
Üç dönemdir iktidara taşınan aynı parti, memurların taleplerine kulaklarını tıkasa da tercih edilmiştir.
AKP hükümeti yapacağı bütün icraatları öncesinde vatandaşın önüne koymuş, bir şeyi gizlememiş ve vatandaşın taleplerine cevap vereceğini de beyan etmemiştir.
Ona oyları ile destek veren kesimler ektiğini biçmektedir.
İcraatlarını baştan kabul edenlerin şimdi hak arama adına çıkışları bir işe yaramayacaktır.
Olası gelişmeleri vaktinde ikaz eden bizler, işçiye, memura, çiftçiye, emekliye vs. toplumun her kesimine yoksulluk sınırının üzerinde bir maaşı projelendirmiştik.
O gün bizim saflarımızda yer almayanlar, bugünkü neticeyi kendileri hazırlamıştır.
Maalesef, bu saatten sonra kadere razı olmaktan başka yapacakları bir şey yoktur.
Gerek genel seçimlerde gerekse, anayasa referandumunda tercihleri bu şekilde olmuştur.
Bu zamana kadar ki gelişmeler kulağımıza küpe olmalı, işçi ve memur hakları konusunda programı ve görüşü olan Bağımsız Türkiye Partisi, çekilen bu çilelerin sona ermesi için iktidara taşınmalıdır.
Ve bu konuda Bağımsız Türkiye Partisi’nin teşkilatlarında ve kollarında işçi ve memur kardeşlerimizin mutlaka yer almaları gerekir.
Editörün Seçtikleri