info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Kaybolan prestijimiz ve Kıbrıs
30/10/2001 Köşe Yazısı 93
1983 yılında bağımsızlığın ilan eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, o tarihten beri dünya nezdinde varlığını ispata uğraşmaktadır.

Bu bağlamda, 14 Kasım'da başlayacak İslam Konferansı Örgütü toplantısı sırasında Kuzey Kıbrıs'ın tanınması yönünde bir karar çıkması beklenmektedir. Bu toplantıda; garantörlüğünü üstlendiği Kıbrıs'a tıpkı Rum Kesiminin arkasındaki Yunanistan gibi destek çıkararak dünya nezdinde tanınmasına yardımcı olması Türkiye'den beklenendir. Oysa, AB'ne girebilmek uğruna, Helsinki Zirvesi sırasında açıkça istenilen Kıbrıs bu haklı davasında yalnız bırakılmaktadır.

KKTC'nin İslam ülkelerince tanınması ihtimaline karşı, toplantı henüz başlamadan lobi faaliyetlerine hız veren Rum yönetimi, Yunanistan'la beraber Müslüman ülkeleri ziyaret ederek, KKTC'nin tanınmasına yol açacak bir kararın çıkmasına engel olmaya uğraşmaktadır.

Libya ve Cezayir'le yapılan ziyaretlerin ardından gelecek hafta da Fas ve Tunus'a gidileceğini vurgulayan Rum Kesimi, "Sadece İslam Konferansı Örgütünde değil, her yerde Kıbrıs konusunu savunacak yekpare bir devlet grubu oluşturulması gerekir" şeklinde açıklamada bulundu.

Adanın Türk kesimindeki nüfusu yok farzeden Rum tarafı, AB'ne dahil olma başvurusunun kabul edildiği bir süreçte garantör Türkiye'yi de hiçe sayarak Kıbrıs Türk tarafı yoktur ve asla tanınamaz demektedir.

AB'nin "Rum tarafının tek başına adanın hakimi olarak birliğe dahil olmasına engel olmaya kalkan Türkiye'nin adaylıktan çıkarılacağı" yönündeki restine güvenen Rumlar, tüm dünyada "Kıbrıslı Türkler işgalcidir ve adada fazladır" propagandası yapmaktadır.

Henüz adaylık sürecinde pek çok şeyini gözden çıkaran Türkiye, eğer bu lobi faaliyetlerine engel olmazsa, belki de Kıbrıs, dünya kamuoyunda tanınması yönünde ciddi bir şansı kaybedecektir.

Yüzünü tamamen Batıya çeviren, dili, dini bir kardeşlerini unutan Türkiye, İslam ve Türk-İslam dünyasındaki prestijini bu tutumuyla yitirmek üzeredir.

Dahil olmak istediğimiz birliğin bize resti ve bu ülkelere uyguladığımız yanlış hariciye politikalarımızdan yararlanan Rum Kesimi ise Kıbrıslı Türkleri iyice köşeye sıkıştırmıştır.

Rauf Denktaş'ın "Rumlar terörizmle Kıbrıs'a sahip çıkmaya çalışıyor" şeklindeki açıklamalarına ses çıkarmayan Batıya karşı bu devleti savunmak bizim vazifemizdir.