info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Kaybolan dünya hâkimiyeti için son çırpınışlar
28/03/2018 Köşe Yazısı 129
Ortadoğu'da bir yandan Şii-Sünni kartı oynanırken; diğer yandan ABD ve İsrail'in önüne geçebilecek aktörler devreden çıkarılmaya çalışılıyor.

Siz, İngiltere ile başlayıp şu anda 24 ülkenin Rus diplomatları sınır dışı etmesini sadece nükleer silah kullanma faaliyetine mi bağlıyorsunuz?

Ya da NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in 7 Rus görevlinin NATO nezdindeki akreditasyonunun iptal edildiğini açıklamasının sadece üye devletlerde yürütülen istihbarat faaliyetleri için olduğunu mu zannediyorsunuz?

Veya ABD Başkanı Trump'ın, Çin'e çelik ve alüminyumda ek gümrük vergisi koymasını ve bundan sonra da 1300'ü aşkın üründe 60 milyar doları bulan ek gümrük vergisi getirmesini, yalnızca ticaret savaşı olarak mı değerlendiriyorsunuz?

Siz, Başkan Trump'ın işadamı kimliği ile Çin'den, ABD otomobillerine gümrük vergilerini indirmesini, Amerikan malı yarı iletkenlerden daha fazla satın almasını, mali sektörüne Amerikan şirketlerinin erişimini artırmasını talep etmesine bakmayın, işin ucunda Amerika'nın adım adım kaybettiği dünya hakimiyeti var?

Çin'in, Rusya ve İran'la birleşerek kurduğu blok, Amerika'nın ve İsrail'in bölgedeki tüm hesaplarını bozdu; bugün işgalci devletler 'Esad'sız bir Suriye olmaz' noktasına geldi.

Yedi yıl süren işgal gayretlerinden esasen Rusya ve Çin galip çıktı. Bunda, elbette birinci sırada ekonomi gücünün etkisi var.

Rusya'nın ABD karşısında eski gücünü kazanması ve Suriye konusunda dediklerini yaptırabilmesi "kapitalizmi tarihe gömen" Milli Ekonomi Modeli ile kazandığı ekonomisine bağlı.

ABD'nin, Türkiye'nin Rusya'dan almak için kaparo dahi verdiği "S-400'leri almayın" baskısı işte bu ekonomiden çekindiği için?

Çin'in günden güne güçlenmesine gelince?

Bugün Çin, dünyanın en büyük ikinci ve en hızlı büyüyen ekonomisi kabul ediliyor.

1992 senesinde Çin lideri Deng Xiaoping, "küresel kapitalizme bağlı kalacağını" ilan etmişken; bugün kapitalizmin kalesi ABD'yi nasıl sallıyor dersiniz?

2005'te İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz ilk Milli Ekonomi Modeli (MEM) kongresinde paraya getirdiğimiz yeni tariften ve doların sadece kağıdın boyanmış şekli olduğu, yani karşılığı olmadığı yönündeki sarsıcı izahlarımızdan sonra; Çin, Aralık 2005'te kasasındaki 2.5 trilyon dolar rezervini emtiaya çevirmeye başladı. Bu tarihten itibaren her yıl ortalama 100 ton altın alarak 1658 ton altın rezervi oluşturdu. Yanı sıra, gümüş, çelik vs. değerli madenleri de toplamaya başladı. Hatırlarsanız, Cumhurbaşkanımız son Afrika ziyaretinde, "Çin'in burada ne işi var" diyerek hayretlerini dile getirmişti.

Çin, Güney Afrika'daki maden yataklarını da aynı mantık ile süratle satın alıyor. Çin, 2008 dünya ekonomik krizinden neredeyse hiç etkilenmeden çıktı.

Çin hükümeti, 2008 yılında iç talebi canlandırmaya yönelik 586 milyar dolarlık (4 trilyon yuan) teşvik paketi açıkladı.

Çin'in, 2009'da Ulusal Halk Kongresi'nde iç tüketimin canlandırılması kararını alması, tüketime dayalı ekonomiyi kaynak olarak ortaya koyan Milli Ekonomi Modeli'ne geçişin işareti idi.

2009'da Çin'deki farklı ekonomik gelişim ile ilgili bir araştırmada, Çin'in kapitalizmin ve Dünya Bankası'nın reçetelerine uymadığının ve alternatif yeni bir ekonomi politikası uyguladığının altı çizilmiştir.

'2013 yılının Rehber Prensipleri' olarak açıkladıkları kurallar kapitalizmin kuralları değildir, Milli Ekonomi Modeli'nin kurallarıdır.

Gelir dağılımı sosyal ve ekonomik kalkınma için önemlidir. Yani MEM'deki gelir dağılımında adalet sağlanacaktır. Gelir boşluğunun daraltılması ve tüm halkın eşit şekilde yararlanması gerekmektedir. Yani MEM'de yer alan, adil gelir dağılımı yapılacaktır. İç tüketimi genişletmesi gerekmektedir. Sadece Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan şekliyle tüketici devlet eli ile desteklenecektir ve pazar canlanacaktır. Hükümetin, halkın tüketim yeteneğini geliştirmesi gerekmektedir. Tüketici desteklenecek, halkın alım gücü arttırılacaktır.

Çin'in yeni cumhurbaşkanı Xi Jinping'in ilk yurt dışı ziyareti kendi gibi BRICS üyesi "dost ve kardeş" Rusya'ya oldu.

Dünya nüfusunun yüzde 43'ünü oluşturan BRICS topluluğunun bir üyesi olan Çin, IMF'ye alternatif olan Kalkınma Bankası'nın ve Döviz Rezerv Havuzu'nun kurulmasına imza atmıştır.

2015 yılında New Development Bank'ın Şangay'da kurulmasına öncülük ederek, 1944 senesinden beri ülkeleri sömüren IMF'nin alternatifini oluşturmuş ve kapitalizmin can damarlarından birini kesmiştir.

4 milyar insanın dahil olduğu BRICS, bugün Milli Ekonomi Modeli'nin dış ticaret kuralı olan milli paralarla ticareti uyguluyor. Çin, Brezilya ile bu konuda anlaştı.

Kısaca, Amerika ne ajan faaliyetlerin derdinde ne de gümrük vergilerinin getirisinin? Dünya nezdinde dolarının süratle itibar kaybetmesine neden olan; Ortadoğu'ya yerleşmesine ve kaynaklara çöreklenmesine set vuran MEM bloğunu durdurmanın peşinde?
Editörün Seçtikleri