info@profdrhaydarbasenstitusu.org

İşsizlik meselesi Milli Devlet – Sosyal Devlet anlayışı ile çözülür
06/08/2012 Köşe Yazısı 103
İşsizlik problemi ekonomi politikalarının halledemediği ve hatta belli oranlarda görülmesinin olağan karşılandığı bir mesele olmuştur. İşsizlik adeta ekonomilerin bir parçası kabul edilmiştir.
Ekonomik kriz ile dünyada ve Türkiye’de işsizlik ciddi boyutlardadır. Ancak işsizlik kaderimiz olmayabilir. İşsizlik meselesi tam istihdam seviyesine ulaşmış bir ekonomide halledilebilir.
Devletlerin en önemli vazifelerinden biri, vatandaşına iş ve aş temin etmektir.
Milli Devlet - Sosyal Devlet tezimiz de herkese iş ve aş sağlanmakta, işçi ve işveren birbirini tamamlayan unsurlar olarak değerlendirilmektedir. Günümüz devlet politikalarında sadece yatırımlar desteklenmekte ve fakat tüketen kesim gündem edilmemektedir. Üretim ve tüketim bir arada olmalıdır.
Milli Devlet - Sosyal Devlet yatırım için gerekli finansmanı, sıfır faizle vatandaşına sağlar.
Bu üretimin önünü açacaktır. Sıfır faiz, maliyetlerin düşmesini ve bireyler arasında fırsat eşitliğini temin eder.
Milli Devlet, üreticilere devlet eli ile pazar garantisi de sunmaktadır.
Üretimin önünün devlet desteği ile açılması işsizlik probleminin halli için önemlidir. Ancak tek başına yeterli değildir. Meselenin halli, tüketimin de devreye girmesine bağlıdır. Burada Milli Ekonomi Modeli’nde yer alan sosyal devlet projelerimizin önemi ortaya çıkmaktadır.
Tüketimin olmadığı bir piyasada üretimi desteklemek tek taraflı olarak işe yaramayacaktır. Eğer üreticiler ürünlerine pazar bulabiliyorlarsa yeni yatırıma ve işçi alımına giderler, aksi takdirde stokların oluştuğu bir ekonomide işsizliğin olması normaldir.
Diğer sistemlerin işsizliği sistemin bir gereği kabul etmesi de bu sebepledir. Kapitalizm ve sosyalizm üretimden yola çıktıkları için işsizliği halledememektedir. Mili Ekonomi Modeli ile biz ilk defa tüketimden yola çıkarak bir analiz ortaya koyduk. Buna göre tüketim desteklenmeden pazar problemi ve işsizlik halledilemez.
Sosyal devlet projeleri ile biz tüketene pazarda harcama imkânı tanıyoruz. Ev kadınının, emeklinin, dul ve yetimin, öğrencinin, nakliyecinin, esnafın cebine para koyuyoruz. Pazarın canlanması ve üretilenin tüketilebilmesi için tüketen kesimin cebine para konması şarttır.
Tek çözüm olan Milli Ekonomi Modeli’ne dönülmediği takdirde ekonomik problemlerin halledilmesi asla mümkün olmayacaktır.