İç güvenlik mi iş güvenliği mi?

Malatya'da iki adet RF-4E uçağımız düştü. 4 pilotumuz şehit oldu. Uçakların bir sene sonra emekli edilecek kadar eski olduğu basında konuşuluyor. Birkaç gün önce Mecidiyeköy'deki asansör faciasından tutuklu bulunan son şahsın da serbest bırakıldığını duyduk. 2014 senesinde 1886 işçi iş kazaları sonucunda hayatını kaybetti. Soma'da 301 madenci, Ermenek'te 18 can gitti.İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi kayıtlarına göre, Ak Partisi iktidarında 12 senede 14 bin 455 işçi iş kazalarında yaşama veda etti. Yukarıdaki birkaç rakam, Türkiye'de insan hayatının ne kadar da ucuzladığını gösteriyor. Bizler ise İç Güvenlik Yasası'nı tartışıyoruz. Esasen bu yasa da vatandaşa saygının yok olduğunun göstergesidir.Financial Times gazetesi, "2011'den bu yana Erdoğan'ın Adalet ve Kalkınma Partisi kişisel özgürlükleri kısıtlamak için o kadar çok şey yaptı ki, bir kısıtlamayı diğerinden ayırmak imkânsız hale geldi" yorumunda bulundu. İnsan hakları konusunda önemli bir örgüt olan Freedom House, polisin geniş yetkilerle donatıldığı maddelerin Meclis'ten geçmesi üzerine "bu yasa ile Türk demokrasisinin geleceği belirsizliğe girdi" diyerek tepki gösterdi. Polis devletine gidildiği algısı uyandıran İç Güvenlik Yasa Tasarısı Meclis'te görüşüledursun, iş güvenliği konusunda derhal ve kati çözümler alınmak zorundadır. Önlem alınması ve cezaların caydırıcı olacak şekilde arttırılması şarttır. Şah Fırat Operasyonu, Ak Partisi zihniyetinin insan yaklaşımı kadar 'vatan toprağının kutsallığı'na bakışı da sorgulatmıştır. Ecdad yadigârı toprak, kutsallığı çiğnenerek hiçbir savaş gerekçesi olmadan terk edilmiş; Süleyman Şah emaneti Suriye makamlarının 'işgal' dediği bir hale sokulmuştur.Bu operasyon için 'kimseden emir ve izin almayız' diyenler, operasyonun her aşamasında PYD'den destek almışlar; dün terörist denilenler bugün Türk ordusuna yardımcı seçilmişlerdir.Kısaca Ak Partisi, insan haklarına, cana, toprağa, bayrak kutsallığına saygıda sınıfta kalmıştır.
Editörün Seçtikleri