Görüntü hiç de öyle değil
Paralel devleti ve cemaatin yaptıklarını her konuşmasında örneklendiren Sayın Erdoğan, "10 sene evvel haberim olsaydı bunları engellerdim" şeklinde konuştu. Oysa biz daha eskiye dayanan hukukumuz içinde kendisine, cemaatin başlattığı 'dinlerarası diyalog' faaliyetine karşı defaatle dost tavsiyesinde bulunmuştuk. Henüz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak vazife yaptığı sıralarda, boğazda bir lokantada beraber olmuştuk.
Sayın Başkan'a, "Sayın Erbakan cemaatlerden bir cemaat olup milleti birleştiremedi. Bunu siz başarırsınız. Bu kabiliyet sizde var. Sizden bir bekçilik dahi istemeden desteklerimizi sunmaya hazırız. Tek şartımız dinlerarası diyalogdur. Bu konuda asla taviz veremeyiz" dediğimizde ondan olumsuz bir tepki almamıştık.
Görüşmemizden kısa bir süre sonra Trabzon'da Sayın Asım Aykan Beyin kızının düğünü esnasında bir kez daha bir araya gelmiştik. Yine aynı hassasiyetimizin altını çizmiş ve o dönemde Erdoğan'dan olumlu cevap almıştık.
İmanından ve samimiyetinden şüphe etmediğimiz Başkan'ın, İslam dini üzerindeki bu sinsi oyuna karşı duracağından zerre şüphe duymamıştık.
Ancak birkaç ay sonra Of'ta yaptığı konuşmada "4 hak din vardır" açıklamasında bulunması ve sonra Anadolu da yaptığı programlarda "4 hak din vardır" şeklindeki ifadeleri işin renginin değiştiğini gösterdi.
Erdoğan'ın bu çıkışlarından sonra, "Bir arada olmamız, sizi desteklememiz söz konusu olamaz" diyerek yolları ayırdık.
Sayın Erdoğan ve hareketi ile bundan sonraki ilişkimiz sadece 'ayıktırmaya çalışma' şeklinde devam etmiştir.
Bugün gazete manşetlerinde Fethullah Hoca'nın ekibinin yıllar önce kız öğrencilerin başını açtırmak için ikna odaları kurdurduğundan bahsediliyor.
Papazlarla yenen iftar yemekleri resmediliyor; masalarda içki kadehleri dururken okunan Kur'an-ı Kerim'ler gösteriliyor.
Bu kareler, Haydar Hoca ve kadrosunun 11 yıllık iktidarınız döneminde defaatle altını çizdiği 'dinlerarası diyaolog' tezgâhının kareleri. Ve bizim mücadelemiz bu oyunla beraber yapılmak istenenlere set olmaktı.
Maalesef sizler, verdiğimiz mücadele nedeniyle bize savaş açarken, diğer tarafta yapılanlardan haberdar olmadığınızı söylüyorsunuz: aşağıda zikredeceğimiz şu icraatlar sizin dönemizde hayata geçirilmedi mi?
* AB mevzuatına göre, "domuz eti satılabilir kasaplık et oldu, satışı serbest bırakıldı."
* Din dersi kitaplarından Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmı olan 'Muhammedün Resulullah' çıkarıldı.
* İçişleri Bakanlığı'nın 2006 yılındaki 2227 sayılı kararı ile nüfus cüzdanlarından 'Dini İslam' ibaresi kaldırıldı.
* İmar Kanunu'nda yapılan değişiklikle "cami" ifadesi "ibadethane" olarak değiştirildi.
Bundan sonra mahalle aralarında 50 bin kilise evi açıldı.
* Sizin döneminizde Şanlıurfa'da Halilü-r Rahman'ın karşısında dinler bahçesi, 2004 senesinde Antalya'da başka bir dinler bahçesi açıldı.
* Bismillah diyerek kilise kurdelesi kesmediniz mi?
* 2004'te yapılan TCK değişikliği ile zina suç olmaktan çıkarıldı.
* AK Partisi, 3 Nisan 2007'de Kasımpaşa'da Büyük Piyale Kur'an Kursu'nun yıkımına karar vermedi mi?
* Kur'an Kursu yıkılırken, Van'da Akdamar Kilisesi 4 milyon TL harcanarak onarılıp ayine açılmadı mı?
* 15 Ağustos 2010, 2011, 2012 ve 2013 tarihlerinde Trabzon'da Sümela Manastırı'nda ayin gerçekleşmedi mi? Manastırdaki ayinler orada münzevi hayat yaşayan rahip ve rahibeler içindir. Siz bunu genele açtınız.
* 19 Eylül 2010, 11 Eylül 2011, 9 Eylül 2012'de ve geçen yıl yine Eylül ayında Van'da Akdamar'da ayin yapılmadı mı?
* İzmir'in Çeşme İlçesi'nde Pazaryeri Camisi kiliseye çevrilerek burada ayin yapılmadı mı? Diyarbakır Surp Giragos Ortadoks Kilisesi'nde ayin yapılmadı mı?
* AKP döneminde İslam tarihinde ilk defa kilise imarı için yer tahsis edilmedi mi?
* İlk defa bu hükümet döneminde camiler kiliseye çevrilmedi mi?
* Peygamberimize "Muhammed kılıçla din yaymaktan başka ne yapmıştır" diyen Papa 16. Benedict'i siz uçağın merdivenlerinde karşılamadınız mı?
* İslam dininde yasak olmasına rağmen, 2004 senesinde din dersi kitaplarına Peygamber Efendimizin minyatür resimleri konulmadı mı?
* "Allah katında tek din İslam'dır" ayeti, sizin döneminizde AB ve ABD'den gelen tepkiler nedeniyle Cuma hutbelerinden kaldırılmadı mı?
* 24 Eylül 2008'de hükümetinizin Milli Eğitim Bakanlığı, imam-hatiplerde Dinler Tarihi dersine Hıristiyan rahip ve hahamların davet edilmesini ve gençlere ders vermesini istemedi mi?
Bizler, bu icraatların Erdoğan'ı ve kadrosunu İslam dairesinden çıkardığı ikazını, ayet ve hadislerle yaparken aslında kendilerini de kaçılmaz bir ahiret vebalinden kurtarma derdindeydik.
Oysa Sayın Erdoğan, tamamen gafletten olduğunu düşündüğümüz icraatlarına karşı takındığımız tavra harp ilan etti ve iktidarları boyunca benim, ailemin, benimle alakalı olan kuruluşların üzerine haksız yere gitti.
Sayın Erdoğan'dan gördüğümüz muameleye hayret ettik. Hukuk sınırları içinde haklı davalarımızı bir bir kazandık.
2002 seçimleri öncesinde söylediğimizi bugün tekrarlıyoruz. Hak yolda çalışın, değil koltuğunuzda bir bekçiliğinizde dahi gözümüz yok, yeter ki sizler millete hizmet edin? Ama görüntü hiç de öyle değil?
Sayın Başkan'a, "Sayın Erbakan cemaatlerden bir cemaat olup milleti birleştiremedi. Bunu siz başarırsınız. Bu kabiliyet sizde var. Sizden bir bekçilik dahi istemeden desteklerimizi sunmaya hazırız. Tek şartımız dinlerarası diyalogdur. Bu konuda asla taviz veremeyiz" dediğimizde ondan olumsuz bir tepki almamıştık.
Görüşmemizden kısa bir süre sonra Trabzon'da Sayın Asım Aykan Beyin kızının düğünü esnasında bir kez daha bir araya gelmiştik. Yine aynı hassasiyetimizin altını çizmiş ve o dönemde Erdoğan'dan olumlu cevap almıştık.
İmanından ve samimiyetinden şüphe etmediğimiz Başkan'ın, İslam dini üzerindeki bu sinsi oyuna karşı duracağından zerre şüphe duymamıştık.
Ancak birkaç ay sonra Of'ta yaptığı konuşmada "4 hak din vardır" açıklamasında bulunması ve sonra Anadolu da yaptığı programlarda "4 hak din vardır" şeklindeki ifadeleri işin renginin değiştiğini gösterdi.
Erdoğan'ın bu çıkışlarından sonra, "Bir arada olmamız, sizi desteklememiz söz konusu olamaz" diyerek yolları ayırdık.
Sayın Erdoğan ve hareketi ile bundan sonraki ilişkimiz sadece 'ayıktırmaya çalışma' şeklinde devam etmiştir.
Bugün gazete manşetlerinde Fethullah Hoca'nın ekibinin yıllar önce kız öğrencilerin başını açtırmak için ikna odaları kurdurduğundan bahsediliyor.
Papazlarla yenen iftar yemekleri resmediliyor; masalarda içki kadehleri dururken okunan Kur'an-ı Kerim'ler gösteriliyor.
Bu kareler, Haydar Hoca ve kadrosunun 11 yıllık iktidarınız döneminde defaatle altını çizdiği 'dinlerarası diyaolog' tezgâhının kareleri. Ve bizim mücadelemiz bu oyunla beraber yapılmak istenenlere set olmaktı.
Maalesef sizler, verdiğimiz mücadele nedeniyle bize savaş açarken, diğer tarafta yapılanlardan haberdar olmadığınızı söylüyorsunuz: aşağıda zikredeceğimiz şu icraatlar sizin dönemizde hayata geçirilmedi mi?
* AB mevzuatına göre, "domuz eti satılabilir kasaplık et oldu, satışı serbest bırakıldı."
* Din dersi kitaplarından Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmı olan 'Muhammedün Resulullah' çıkarıldı.
* İçişleri Bakanlığı'nın 2006 yılındaki 2227 sayılı kararı ile nüfus cüzdanlarından 'Dini İslam' ibaresi kaldırıldı.
* İmar Kanunu'nda yapılan değişiklikle "cami" ifadesi "ibadethane" olarak değiştirildi.
Bundan sonra mahalle aralarında 50 bin kilise evi açıldı.
* Sizin döneminizde Şanlıurfa'da Halilü-r Rahman'ın karşısında dinler bahçesi, 2004 senesinde Antalya'da başka bir dinler bahçesi açıldı.
* Bismillah diyerek kilise kurdelesi kesmediniz mi?
* 2004'te yapılan TCK değişikliği ile zina suç olmaktan çıkarıldı.
* AK Partisi, 3 Nisan 2007'de Kasımpaşa'da Büyük Piyale Kur'an Kursu'nun yıkımına karar vermedi mi?
* Kur'an Kursu yıkılırken, Van'da Akdamar Kilisesi 4 milyon TL harcanarak onarılıp ayine açılmadı mı?
* 15 Ağustos 2010, 2011, 2012 ve 2013 tarihlerinde Trabzon'da Sümela Manastırı'nda ayin gerçekleşmedi mi? Manastırdaki ayinler orada münzevi hayat yaşayan rahip ve rahibeler içindir. Siz bunu genele açtınız.
* 19 Eylül 2010, 11 Eylül 2011, 9 Eylül 2012'de ve geçen yıl yine Eylül ayında Van'da Akdamar'da ayin yapılmadı mı?
* İzmir'in Çeşme İlçesi'nde Pazaryeri Camisi kiliseye çevrilerek burada ayin yapılmadı mı? Diyarbakır Surp Giragos Ortadoks Kilisesi'nde ayin yapılmadı mı?
* AKP döneminde İslam tarihinde ilk defa kilise imarı için yer tahsis edilmedi mi?
* İlk defa bu hükümet döneminde camiler kiliseye çevrilmedi mi?
* Peygamberimize "Muhammed kılıçla din yaymaktan başka ne yapmıştır" diyen Papa 16. Benedict'i siz uçağın merdivenlerinde karşılamadınız mı?
* İslam dininde yasak olmasına rağmen, 2004 senesinde din dersi kitaplarına Peygamber Efendimizin minyatür resimleri konulmadı mı?
* "Allah katında tek din İslam'dır" ayeti, sizin döneminizde AB ve ABD'den gelen tepkiler nedeniyle Cuma hutbelerinden kaldırılmadı mı?
* 24 Eylül 2008'de hükümetinizin Milli Eğitim Bakanlığı, imam-hatiplerde Dinler Tarihi dersine Hıristiyan rahip ve hahamların davet edilmesini ve gençlere ders vermesini istemedi mi?
Bizler, bu icraatların Erdoğan'ı ve kadrosunu İslam dairesinden çıkardığı ikazını, ayet ve hadislerle yaparken aslında kendilerini de kaçılmaz bir ahiret vebalinden kurtarma derdindeydik.
Oysa Sayın Erdoğan, tamamen gafletten olduğunu düşündüğümüz icraatlarına karşı takındığımız tavra harp ilan etti ve iktidarları boyunca benim, ailemin, benimle alakalı olan kuruluşların üzerine haksız yere gitti.
Sayın Erdoğan'dan gördüğümüz muameleye hayret ettik. Hukuk sınırları içinde haklı davalarımızı bir bir kazandık.
2002 seçimleri öncesinde söylediğimizi bugün tekrarlıyoruz. Hak yolda çalışın, değil koltuğunuzda bir bekçiliğinizde dahi gözümüz yok, yeter ki sizler millete hizmet edin? Ama görüntü hiç de öyle değil?
Editörün Seçtikleri