Bugün olması gereken de aynı birliktir
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Avrupa Birliği raporlarına göre 36 etnik kimliği barındırmaktadır. Bugün bölünmenin gerekçesi olarak gösterilmeye çalışılan bu hassas mevzu geçmişte birliğin harcı haline getirilebilmişti. Etnik çeşitlilik, Kurtuluş Savaşı yıllarında Atatürk tarafından 'bağımsızlık' hedefinin gerçekleştirilmesinde önemli bir güç kabul edilmiştir. 20. yüzyılın başında Anadolu coğrafyasında Türklerden sonra en fazla nüfus Kürtlere aitti ve o dönemde işgale karşı beraber hareket eden kuvvetler, özellikle Türk ve Kürtlerdi. Nutuk, Kürtlerin Kurtuluş Savaşı'ndaki mücadeleye Türklerle beraber nasıl dahil olduklarını belgelerle anlatmaktadır. Atatürk, 18 Haziran 1919'da Edirne'de Birinci Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Bey'e gönderdiği telgrafta Kürt ve Türkler için şunları belirtmişti: "İngiliz koruyuculuğunda bağımsız bir Kürdistan kurulmasına ilişkin İngiliz propagandası ve bundan yana olanlar etkisiz kılındı. Kürtler de, Türkler de birleşti." (Atatürk, Nutuk, c. 3, sayfa 13, belge 19) 1800'lerde Hicaz bölgesinin Osmanlı'dan koparılmasında etkili olan İngiliz oyunu, 20. yüzyılın başında işgal altındaki Anadolu'da da denenmiştir. Ancak Atatürk'ün siyaseti bu oyunu tersine çevirmiştir. O tarihlerde, Kürt aşiret liderlerinden Hacı Musa Bey'e Bitlis'te Küfrevizade Şeyh Abdülbaki Efendi'ye, Şırnaklı Abdurrahman Ağa'ya, Dervişli Ömer Ağa'ya, Musaşlı Resul Ağa'ya, Norşinli meşayihi izamdan Şeyh Ziyaeddin Efendi'ye, Garzan'da rüesadan Cemil Çeto Bey'e gönderilen telgraflarla, onların ve yanında yer alan kişilerin Kurtuluş Savaşına desteği sağlanmıştır. 15 Eylül 1919'da Kürt liderlerden Hacı Kaya ve Şatzade Mustafa ağalara gönderdiği telgraf da bu mahiyettedir. "Sizler gibi din ve namus sahibi büyükler oldukça Türk ve Kürt'ün yek diğerinden ayrılmaz iki öz kardeş olarak yaşamakta devam eyleyeceği ve makam-ı hilafet etrafında sarsılmaz bir vücut halinde kalacağı şüphesizdir." (Atatürk'ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, c.4, sayfa 63) Atatürk, etnik farklılıkları "bir millet" fikri etrafında toplamıştır. Amasya Genelgesinde, "Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir, milletin bağımsızlığını yine milletin istek ve kararı kurtaracaktır" ifadeleri yer almaktadır. Erzurum Kongresi'nde, "Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet topyekûn kendisini savunacak ve direnecektir" denilmektedir. Sivas Kongresinde, "Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet topyekûn kendisini savunacak ve direnecektir. Ve Kuvay-ı Milliye'yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hâkim kılmak temel esastır" maddeleri vardır. Türk, Kürt, Laz, Çerkez ayrımı yapmadan bir olan, beraber hareket eden Türk milleti işgali zafere dönüştürmüştür. Bugün de olması gereken bu birliktir.
Editörün Seçtikleri