info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Basiret zamanı
25/09/2013 Köşe Yazısı 104
Beşiktaş - Galatasaray derbisinde yaşanan olaylar, üzerinden günler geçmesine rağmen halen konuşuluyor. Spora siyaset karıştığından şikâyetçi yorumcular. Uzatma dakikalarda sahaya inen on bine yakın kişi bir anda ortalığı karıştırdı. Kendilerini 1453 Kartalları olarak gruplaştırmış bu kalabalığın, Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı'ya rakip olarak kurdurulduğu söylenmekte. 1453 İstanbul'un fetih tarihidir ve İstanbul, Bizans'a karşı yapılan bir savaşın sonucunda fethedilmişti. Bugün yaşayan Bizanslı olmadığına ve ülkemizde savaşacak düşman bulunmadığına göre, 1453 kimin için seçilmiş bir isim acaba? Eğer 1453 Grubu hakkında söylenilenler doğru ise, spora uzun süredir müdahale eden siyaset şimdi de Beşiktaş'ın peşinde? Beşiktaş takımını yakından takip edenler bilirler, kulüp ilk kurulduğu yıllarda renkleri "kırmızı ve beyaz"dı. Milliyetçi duygular sebebiyle bu renkler seçilmişti. Balkanların işgali sonrasında kırmızı rengini siyah ile değiştirmiştir. O günden beri milli çizgide devam eden, centilmenlik örnekleri ile dolu bir spor geçmişi vardır takımın. Gezi eylemlerinde Çarşı grubunun, demokratik protesto hakkı kullanılırken birlik atmosferinin bozulmaması için gösterdiği gayret, milli duruşa nasıl sahip çıktıklarını ispatlamaktadır. Olaylardan sonra Beşiktaş takımına seyircisiz oynama cezası gelebileceğinden bahsedilmektedir. Böyle bir hal, tek bir "Çarşı" mensubunun gözaltına alınmadığı olaylardan Beşiktaş'ı sorumlu tutmaktır ki, ortaya çıkacak tablo, haksızlığa karşı milyonları sokağa dökmekten başka bir işe yaramaz. Kim bilir, belki de zaten birileri bunun peşindedir?      Trabzonspor ile başlayan, Fenerbahçe ile devam eden, sporda siyasetin etkileri henüz Beşiktaş'a bulaşmamıştır. Türkiye üzerindeki gizli el ise kapalı kapılar ardında halkı galeyana getirerek parçalamanın planlarını yapmakta; spora müdahale eden siyaset bilmeden bu planlara yardım etmektedir. Gezi sonrası beklenilen kaos ortamı halkın ve sivil toplum örgütlerinin bilinçli sükûneti ile elde edilemedi. Müsabakada yaşananlar, bunun ikinci denemesi olabilir, ayık olmak zorundayız. Milletin hassasiyetlerinden nemalanmak isteyenlere Yugoslavya örneğini hatırlatalım. Yugoslavya'nın parçalanma serüveni, bir futbol müsabakası sonrasında çıkan olaylarla başlamıştı, sonrasında ülke yediye bölündü. Tarih tekerrürden ibaret ve gizli el tarihin tozlu sayfalarını tekrar canlandırmak istiyor? Bu meselenin halli, iktidarın hem gücünü hem de basiretini bekliyor.  
Editörün Seçtikleri