İtalya'da Monti hükümetinin ekonomik yaptırımlar içeren paketi bakanlar kurulunda onaylandı. Buna göre emeklilerin maaşlarını dondurma kararı alındı.İtalyan ekonomisinin, darboğazı aşmak için tüm dünyada daha mağdur bir kesim olarak bilinen emeklilerin maaşlarına müdahalesi bizi şaşırtmadı. Bu diğer AB ülkelerinin de emeklilere bakış açısı?2007 yılında Almanya Heidelberg'de yapılan 3. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli kongresine, İtalya Parma Üniversitesi'nden katılan Prof. Dr. Francesco Daveri, AB ekonomilerinde yaşlıların ekonomilere bir yük olarak görüldüğü ile ilgili olarak şunları ifade etmişti:"Kapitalist sistemde üreten insan kıymetlidir. Üretme kabiliyetini yitiren yaşlılar bu yüzden kıymetsizdir. Şirketler bu insanları bir yük olarak görüyor. Üstelik Avrupa'da pek çok düzenleme getirilmesine rağmen durum böyle. Yük kabul ediliyorlar. Ancak Milli Ekonomi Modeli ise insanın tüketim kabiliyeti ile bir değer olduğu görüşünde. Bu, sorun için bir çözüm üretiyor, yaşlansa da insanların değeri azalmıyor. Çok ciddi bir devlet gücü, ciddi, güçlü bir devlet, imkânı olan bir devlet öngörüyor." Üretime dayalı AB ekonomileri açısından yaşlandığı için üretim yapamayacak kesimler ekonomilere elbette ki bir yüktür. Ve tedbir paketine, yük olan kesimden başlanması da tabidir.Ancak maaş kesintileri veya devletin giderlerinde kısıtlamaya gidilmesi, kapitalist sistemin yanlışlarını telafiye yetmeyecektir. Sorun yapısaldır. Prof. Daveri, bizim tezimizin tüketime dayalı olmasından yola çıkarak AB ülkelerindeki yaşlılar için bir ümit olduğundan bahsetmiştir ki bu doğrudur.Tüketim eksenli tek analiz olan Milli Ekonomi Modeli'nde kundaktaki bebekten, mezara girene kadar herkes ekonomi çarkının dönmesine katkıda bulunacak elemanlardır. Yani tüketen olmazsa üretimin manası olamaz. Bu gerekçe ile sadece çalışan ve üreten genç nüfus değil, tüketen yaşlılar da ekonomik bir değerdir.Aynı kongreye konuşmacı olarak Hollanda'dan katılan Prof. Dr. Cornelia Versteegh ise, AB'nin devam etmeyeceği ile ilgili görüşlerimiz ile ilgili olarak şunları ifade etmişti:"Milli Ekonomi Modeli'nin beni en çok çarpan yönü, "AB 15 yıldan daha kısa bir sürede dağılacaktır" öngörüsü olmuştur. Kitabın tamamını okuyuncaya kadar bu şaşkınlığım devam etti. Kitabın bize sunduğu perspektif sadece ekonomi değil, ekonomiden öteye bir açılım sunmakta. Bence AB olarak bu kitabı okuyarak nerede yanlış yaptığımızı bir an önce bulmalıyız."Kapitalist sistemin hâkim olduğu AB ekonomileri, devletlerin ve milletlerin taleplerine karşılık veremeyeceği için dağılmaya mahkûmdur. Biz eserimizde AB'nin çok kısa bir süre içinde dağılacağını ifade ile bunun sebeplerini izah etmiştik. Bunlardan biri de AB nüfusunun yaşlı olması idi. Ekonomi üzerinde bir kambur olarak görülen bu yaşlı nüfus yukarıdaki bakış açısı ile krizin sebeplerindendir. Kaldı ki, şu andan itibaren bu kesim desteklense dahi, gelirin belli ellerde toplanmış olması krizden çıkışı yine de engelleyecektir.Bugün AB ülkelerinde birbiri ardına patlak veren krizler bizim yıllar öncesinden yaptığımız tespitimizin haklılığın ortaya koymaktadır.Hülasa kapitalist anlayıştaki AB sonu hüsran olan yolculuğunu tamamlamaya mecburdur.AB'nin kurtuluşu ancak Milli Ekonomi Modeli ile mümkündür.